Corona virüsü ilkbaharda sosyal hayatımıza hakim olunca, 2020 yılı tüm dünyada ve ülkemizde Covid-19 yılı olarak tanımlandı. Ve hayatımıza Uzaktan Çalışma, Siber Saldırılar gibi yeni gündemler girdi.
Yaşanılan bu süreci ‘Pandemi’ ilan eden Dünya Sağlık Örgütü’nün çağrısı ile dünya genelinde mesafeli bir hayat başlamış oldu. Virüsün yayılmaması için birçok şirket beklenmedik bir şekilde personelini uzaktan çalışma modeline yönlendirmek zorunda kaldı ve ancak gerektiğinde dönüşümlü olarak ofisin kullanılmasına izin verildi. Böylelikle “Home office” (ev ofis) tüm dünya ülkelerinde zorunlu bir sistem olarak benimsendi.
Birçok kolaylık ve fayda sunan bu yeni çalışma dünyası, siber saldırılar gibi yeni tehlikelerle karşılaşma riskini de beraberinde getirdi. Ev ofislerde güvenlik riskinin çok daha fazla olduğu gerçeğini kabul etmeliyiz.
Dönüşüm sırasında ana odak noktası başlangıçta bilgi güvenliği değil, iş kapasitesini sürdürmekti. Birçok şirkette uzaktan çalışmak için teknik koşullara öncelik vermeden kısa sürede işlemlere başlandı, ilerleyen süreçte ise güvenlik önlemlerinin eksikliği görüldü. Siber suçlular ise bu yeni çalışma düzenine kısa sürede uyum sağladılar, birden fazla virüs üretimi ile siber saldırıları gündeme getirerek krizi fırsata çevirdiler.
En büyük saldırı noktası insanlar ve güvenliği eksik sistemlerdi. Tüm dünya ülkelerinde yaşanan eve kapanma ve karantina günleri nedeniyle market alışverişinden para transferlerine kadar birçok işlemin internet üzerinden siber dünyaya katılarak icra edilmesi siber suçların önünü açmış oldu.
Bu noktada çalışanların gerekli teknik donanımlarla güvenli alanlarda çalışmalarının ve veri güvenliğinin sağlanması, işverenler tarafından dikkat edilmesi gereken en önemli faktörler arasındadır.
Uzaktan Çalışma Döneminde Bilgi Teknolojileri Güvenliği
İş hayatındaki görevlerini yürütmek için çalışanlar arasında kurulan iletişim, internet üzerinden hizmet sağlayan kamu ya da özel kuruluşların da, siber güvenlik anlamındaki tehditlere maruz kalmasını hızlandırdı. Uzaktan çalışanların sisteme güvenli bir şekilde erişmeleri, şirket içi belge ve yetkileri güvenli bir şekilde kullanmaları, gerektiğinde görev yetkileri dahilinde işlem yapabilmeleri, kurumların bilgi teknolojileri alanında da donatılması gerçeğini karşımıza çıkardı.
Uzaktan çalışmanın
- Kimlik bilgilerinin doğrulanması,
- Kimlik doğrulama yöntemi ile internet ağına bağlanması,
- Bilgi aktarımının bu ağ üzerinden yapılması,
- Bağlantı süresinin kısıtlanması,
- Çoklu doğrulama sistemlerinin oluşturulması,
- Kişisel bilgisayarların ya da kurum bilgisayarlarının güvenli bir alan olarak çalışmaya hazırlanması
gibi süreçlerle karşılaşıldı.
İşletim sistemi güvenliği, anahtarlama cihazları gibi oluşturulan güvenlik standartları sayesinde çalışmalarını güvenli kılmaya çalışan işyeri sahipleri de siber saldırılardan korunmanın yollarını aramak zorunda kaldı.
Pandemi Döneminde Siber Saldırılar ve Artan Değişim Oranı
Siber saldırılar sadece çalışanların ya da işverenlerin yakındığı bir durum olmaktan da çıktı.
Kişilerin iyi niyetini kullanarak
- siber dünyada hayır toplamak,
- tedavi süreçleri hakkında bilgi sağlamak ve
- maddi destek sağlamak gibi
konular için kötü amaçla hazırlanmış, hedefe yönelik psikolojik hileler kullanılan uygulamaların arttığı gözleniyor.
Haber kaynaklarından alınan bilgiye göre siber dünyadaki saldırılar, Covid-19 pandemisi süresince yüzde 140 oranında artış göstermiştir.
Korunma yollarını hem işveren hem de çalışan açısından değerlendirmeli ve tedbirler konusunda bilinçlenme sağlanmalıdır.
Siber Saldırılardan Nasıl Korunuruz?
Bu dönemde genel olarak yapılması gerekenler uzmanlar tarafından şu şekilde açıklanmaktadır.
- Siber saldırılar ile karşılaşmamak için öncelikle kişisel bilgisayarların tercih edilmemesi gerekir.
- Kullanıcıların aynı parolayı birden fazla sayfada kullanmaması ve seçmiş oldukları parolaların da kolay olmaması gerekir. Güçlü parola örnekleri için sistemin bilgi ağından da yararlanabilirsiniz. Şifre sıklıkla değiştirilmeli ve gerektiği kadar güçlü olması sağlanmalı.
- Çalışma hayatı için gerekli olan uygulamalar yerel ağ bağlantıları üzerinde açılmamalıdır.
- Sadece bilinen e-posta adreslerinden gelen mailler okunmalı ve güvenilir mail ekleri açılmalıdır.
- Çalışanların siber güvenlik konusunda eğitimli olmaları sağlanmalı, çok daha bilinçli bir operasyon yürütülmelidir.
- Saldırılara karşı şirket verilerinin depolanması sağlanmalıdır.
- Çok aşamalı kimlik doğrulama sistemleri oluşturmalı, yalnızca şirketin VPN sunucusundan gelen şirket içi IP adreslerine erişim sağlanmalıdır.
- İnternet araştırmalarınızda sistemin hata vermesi durumunda ekranda görünen hata kodu ile araştırma yapmalı ve gerekli önlemler alınmalıdır.
- Güvenilmeyen linkler açılmamalı, bilinmeyen e-posta adreslerinden gelen iletiler ve ekler kullanılmamalıdır.
- Mesai bitiminde sistemin açık kalmasından kaçınılmalıdır.
- Sözlü görüşmelerde konuşmaların gizliliği sağlanmalıdır.
Türkiye’de En Çok Yaşanan Siber Saldırılar
- Fidye yazılımları
- Olta Saldırıları
- Kredi Kartı Dolandırıcılıkları
- DDOS Saldırıları
- Mobil Tehditler